8 Kasım 2010 Pazartesi

Bize Böyle Gelir Sonra Böyle Olur

Şimdi bizde herşey yemek, içmek ve keyifle ilgilidir, gezdiğimiz yer, gitdiğimiz yer, yapdığımız seyhat veya uğradığımız bir semtden mutlaka ama mutlaka yiyecek bişey alınır.

Geçenlerde Karaköy'de bir işimiz vardı, yapılması gereken işleri daha biter bitmez bizde hemen antenler açık ne alsak ne yesek ne içsek diye zaten birgün önceden liste yapmaya başlamıştık ki hemen alternatifleri gözden geçirdik, veeeee içlerinde şanslı olan Koska bu sefer kazandı.

Ne alınır Koska'dan????  Ne alınmaz ki, önce dükkana girersin şöyle bir vitrinlere bakar ve saygı duruşu yapıp hemen almaya başlarız, biraz ondan, biraz şundan, çok çok ondan deyip bir sürü şey alınıp keyfle evin yolu tutulur.




Şimdi alınan mazlemeler bunlar ama bir dakkika sonra farklı görünücekler size.


Wallaa!!!  Evet şimdi paketlerinden çıkdılar süslendiler ve daha iyi görünüyorlar



Evet başı nasıl sonu nasıl bitdi!!! Şimdi bunları bir güzel yemek lazım ki esas süsleme tam olsun.

Tabii bunların yanında bide annemin o muhteşem yapmış olduğu ev yapımı likörlerden de içmek lazım ki hakkını verelim, ne likörler yapar annecim ama bu sefer bu üç turunçgil meyvelerinden olanı seçdim mandalin, kaysı vede Kumquat portakalı minik oval Çin portakalı olarak geçer, öyle güzel yapmış ki ellerine sağlık canım annecim.


Dipnot: Kumquat portakalı minik oval Çin portakalı resmini göstermek için koydum



  Ohhhh hepsinden yedik içdik şimdi bunları saklamak lazım ama süslü süslü olarak ki tekrar yerken aynı tatdı aynı güzeliği alalım.


Hiç yorum yok: