29 Ekim 2010 Cuma

Hastalık Yeter Artık


Eylül'un 3.haftasından beri evde sürekli birileri hasta, Talya, Oğuz ve ben, sıralı sıralı hastayız, hak da geçmiyor herkesin sırasını bekler şeklinde boğaz ağrısı, nezle, öksürük, ateş, kusma, grip vs. vs. bunlarda sıralı bir şekilde devam ediyor, en son geçen hafta sıra Talya'daydı okula gitmek istiyor ateşi var olmaz kızım diyorum ağlıyor öğretmenlerim beni özler bende onları, arkadaşlarım beni özler ben de onları diye diye ateşler içinde okula gittik, sağosunlar okula aldılar sırf gönülü kırılmasın diye zorla saat 15:30'da okuldan aldım ve 2 gün zorla evde tuttum ama 2 gün sonra öksüre tıksıra hoplaya zıplaya bizimki okula gitti, gitti ama tabi ki hastalık sırası Oğuz'daydı Talya'dan aldığı hastalık bayrağını başarılı bir şekilde bu haftaya kadar taşıdı hatta o da 2 gün işe gidemedi, sonra hemen ben devreye girip aman eksik ve geri kalmamak adına hastalık bayrağını ben aldım şimdi aslanlar gibi grip bende arkadaşlar, tabii evde tavuk annenin fazla yatma zamanı olmaz (ahhh ahhh çalıştığım günler ne güzel günlermiş hastalığımı bilir evde yatar işe gitmezdim) şimdi bu lüks tabii ama sağ olsun yinede Oğuz'um hepimize yetiyor.

Uzun lafın kısa deyip Cankan ailesi olarak hastalıktan yıkılıyoruz, ve mutfak masasındaki küçük ecza deposunun resmini size göstermeyip her sabah ve gece vitamin deposu olan ıhlamur, ada çayı karışımını size şık bir şekilde sunmak istedim, ve severek içsek de artık hastalık istemiyoruz ve adam gibi çayımızı kahvemizi de hastalıktan kurtulmuş olarak içmek istiyoruz.